Перевод: со всех языков на все языки

со всех языков на все языки

tık etmek

  • 1 tık tık etmek

    v. tick

    Turkish-English dictionary > tık tık etmek

  • 2 tık

    tık <- > leises Klopfen; Ticken n;
    tık tık tick-tack;
    tık etmek fam einrasten;
    tık edene kadar fam bis zum Anschlag

    Türkçe-Almanca sözlük > tık

  • 3 tık tık

    Türkçe-rusça sözlük > tık tık

  • 4 tick

    n. kene, saat sesi, saniye, tıkırtı, doğrulama işareti, kılıf, kot kumaş, kredi, veresiye
    ————————
    v. tıkırdamak, tık tık etmek, işaretlemek
    * * *
    1. imle (v.) 2. im (n.) 3. işaretle (v.) 4. işaret (n.)
    * * *
    I 1. [tik] noun
    1) (a regular sound, especially that of a watch, clock etc.) tıkırtı, tik-tak sesi
    2) (a moment: Wait a tick!) an, saniye
    2. verb
    (to make a sound like this: Your watch ticks very loudly!) tıkırdamak
    II 1. [tik] noun
    (a mark () used to show that something is correct, has been noted etc.) doğru/kontrol edildi işareti
    2. verb
    ((often with off) to put this mark beside an item or name on a list etc: She ticked everything off on the list.) doğru/kontrol edildi işareti koymak
    - tick someone off, give someone a ticking off
    - tick off, give someone a ticking off
    - tick someone off, give a ticking off
    - tick off, give a ticking off
    - tick someone off
    - tick off
    - tick over
    - ticked off
    III [tik] noun
    (a type of small, blood-sucking insect: Our dog has ticks.) kene

    English-Turkish dictionary > tick

  • 5 tick

    tikirti, tiktak; dogru isareti; an, saniye; kene, sakirga; veresiye, kredi; tikirdamak; tik tik etmek; isaret koymak

    English to Turkish dictionary > tick

  • 6 einrasten

    einrasten v/i <-ge-, sn> TECH einrasten in (A) -e oturmak, fam tık etmek

    Deutsch-Türkisch Wörterbuch > einrasten

  • 7 klicken

    klicken v/i <h> tıklamak; tık etmek

    Deutsch-Türkisch Wörterbuch > klicken

  • 8 тикать

    tik tak etmek
    * * *

    Русско-турецкий словарь > тикать

  • 9 ticken

    tik -tak etmek

    Deutsch-Türkisch Wörterbuch > ticken

  • 10 prompt

    adj. hemen, çabuk, tez, hazır, dakik, nakit, tık para, hemen teslim edilen
    ————————
    adv. tam, dakik olarak
    ————————
    n. vade, sufle [tiy.]
    ————————
    v. harekete geçirmek, teşvik etmek, yönlendirmek, sufle etmek, suflörlük yapmak
    * * *
    1. ileti 2. harekete geçir (v.) 3. çabuk (adj.)
    * * *
    I [prompt] adjective
    (acting, or happening, without delay or punctually: a prompt reply; I'm surprised that she's late. She's usually so prompt.) ivedi, derhal yapılan; dakik zamanında gelen
    - promptness
    - at one/two o'clock prompt
    II [prompt] verb
    1) (to persuade to do something: What prompted you to say that?) sevketmek, yaptırmak
    2) (to remind (especially an actor) of the words that he is to say: Several actors forgot their words and had to be prompted.) sufle etmek

    English-Turkish dictionary > prompt

  • 11 click

    interj. çıt, tık
    ————————
    n. tıkırtı, çıtırtı; şaklama; başarı; kastanyola (gemi)
    ————————
    v. tıkırdatmak, çıt etmek, tıkırdamak, şaklatmak; kapanıvermek; kanı kaynamak; hoşlanmak; başarmak; uyuşmak; anlamak, jetonu düşmek (Argo); mandallamak, şapırdatmak
    * * *
    1. tıkla (v.) 2. tıklama (n.) 3. tıklat (v.) 4. tıklatma (n.)
    * * *
    [klik] 1. noun
    (a short, sharp sound, like that of a light-switch being turned on: the click of the camera.) 'klik', 'çıt' sesi, tıkırtı. çıtırtı
    2. verb
    (to (cause to) make such a sound: The soldier clicked his heels together; The gate clicked.) 'klik', 'çıt' etmek, tıkırdamak

    English-Turkish dictionary > click

  • 12 ticken

    ticken ['tıkən]
    vi ( Uhr) tik tak etmek;
    bei dir tickt's ja nicht richtig! ( fam) aklını kaçırdın galiba!, aklın tam ayar değil galiba!

    Wörterbuch Deutsch-Türkisch Kompakt > ticken

  • 13 stopfen

    1. v/t <h> Socken tamir etmek; Loch örmek; (pressen, doldurmak) (in A -e) tık(ıştır)mak, doldurmak
    2. v/i MED Durchfall ishali kesmek; Essen peklik yapmak

    Deutsch-Türkisch Wörterbuch > stopfen

См. также в других словарях:

  • rahatsız etmek — rahatını bozmak, rahatını, keyfini kaçırmak Geceleyin aptalca tık tıklarıyla insanı rahatsız eden bir masa saati imiş. R. H. Karay …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • Cəngəmiran —   Municipality   …   Wikipedia

Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»